Çocuk,
Sil yüzünden tüm yalanlarını bu şehrin,
Topla kalbini cadde cadde, sokak sokak.
Kazı ayak izlerini birer birer kıyı kaldırımlarından.
Bakma yüzlerine hiç, görme onları.
Çocuk, Bu kez ağlama. Bu kez Git.
Gölgeni, ismini sil yavaş yavaş.
Git derken bu kentten tükür yüzüne,
Yalnızlığımın.
Kalbini, kendini sök yavaş yavaş.
Git derken bu kentten sakın ağlama,
Sus.
Umut ne yaptı sana?
Bulut ne söyledi?
Unut ne varsa vazgeçtiğin..!
Yüzümde Korkularla,
İçimde çığlıklarla,
Kalbimde simsiyahlar.
Nereye gidiyorsun?
Yolları, duvarları geç yavaş yavaş.
Giderken bu kentten bir piç gibi bırak yalnızlığını.
Ve o siyah saçlarını kes yavaş yavaş.
Giderken, terk ederken savur yüzüne yalnızlığının.
Ve unut ne yaptı sana!
Unut neler anlattı.
Unut ne varsa vazgeçtiğin!
Yüzünde korkularla,
İçinde çığlıklarla,
Kalbinde simsiyahlar
Nereye gidiyorsun?
Hep bu şarkılarla,
Kıymetsiz dualarla,
Utanmaz bir yağmurla
Nereye gidiyorsun?
Yüzümde korkularla,
İçimde çığlıklarla,
Kalbimde simsiyahlar
Nereye gidiyorsun?
Bu sahte baharlarla,
Kıymetsiz dualarla,
Utanmaz bir yağmurla
Yine mi gidiyorsun?
Çocuk,
Her vedanın ardında bir bekleyeni vardır kimsenin bilmediği
Ve her gözyaşının altında bir dua kimsenin duymadığı
Çevir gökyüzüne başını.
Bakma arkana!
Daha sert basa basa, daha güçlü!
Anlat bu kara şehrin yollarına ak adımlarınla!
Gitmek yenilmek değil kazanmak da!
Gitmek gitmektir işte.
Hepsi bu.